Asla Vazgeçmeyin, Sevginiz Faturalarınızı Öder

Girişimciliğin en önemli yapı taşı vazgeçmemek midir? Bazı durumlarda evet, çoğu durumda ise maalesef ki hayır.

Sosyal medyada sürekli olarak ‘dayatılan’ çok ciddi bir konu. Mike Tyson’ın, Ronaldo’nun, Elon Musk’ın, Jeff Bezos’un fotoğraflarının üzerine yazılan motivasyon yazıları hani, tanıdık geliyor mu?

Bir girişimci eğer kendi ürününe aşık olursa, objektif olarak süreçlere ve çıktılara bakmazsa batar.
Batması da problem değil, öğrenmiş olur. Ama eğer battıktan sonra dönüp hatalarına bakmıyorsa, yeni işinde yine başarısız olur.
“Benim ürünüm çok iyiydi, kimse almak istemedi.” sadece bir bahane.

Girişimcilerin bakması gereken çok temel bir konu var, o da finans.

Eğer belirli metrikleri takip etmiyorsanız, batırdığınız işin finansal verilerini oluşturup nerede hata yaptığınızı analiz etmiyorsanız girişimcilik maalesef size göre değildir.

Engin Alemdar‘ın bahsettiği bu metrikler ve sektörünüze özel ekleyebileceğiniz metrikleri hiç yoktan takip ettiğinizde işinizin gerçekten iyiye gidip gitmediğini anlayabilirsiniz.
Örneğin hizmet satışı için MRR ya da ARR metrikleri de takip edilebilir, hatta edilmeli.

Kısacası işinize aşkla, sevgiyle değil finans gözüyle bakın. Amacımız her ne olursa olsun, eğer girişimimiz bir şirketin çatısı altındaysa nakit döngüsünü beslediğimiz duygular sağlamayacak. Ürettiğimiz ürünler, yaptığımız satışlar ve alınan ödemeler sağlayacak.

Bu yüzden Batık Maliyet Yanılgısı‘na kapılmadan, çok para ya da çok zaman harcadım demeden, işler yolunda gitmediğinde kapatıp gitmek çoğu zaman daha iyidir. En azından doğabilecek daha büyük problemleri ortadan kaldırır.