Kategori: Genel

Görsel Telifi: Shutterstock

Bayram Şenakar

29 Ekim 2024

Büyük Bir Hatırlatma

29 Ekim 1923… Bir milletin kaderi değişti, bir cumhuriyet doğdu. Bugün Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin 100. yıl dönümü.

Buraya kadar hepimizin ortak bir kararda olduğunu düşünüyorum. Ancak birçoğumuzun ıskaladığı çok büyük bir konu var.

Cumhuriyet; fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar ister.
– Mustafa Kemal Atatürk

Atatürk’ün bu sözü, cumhuriyetin sadece bir yönetim biçimi olmadığını ortaya koyuyor. Cumhuriyet yönetim biçimi olmakla beraber aynı zamanda bir ideoloji ve bir yaşam biçimidir.

Cumhuriyet sadece siyasi bir yönetim biçiminin adı değildir, aynı zamanda milletin kalkınma, ilerleme ve modernleşme yolundaki kararlığını da simgeler.

Birçoğumuz cumhuriyetin sadece bayramlarla anıldığı, sadece coşkuyla kutlandığı bir gün olduğunu düşünebilir. Ancak Atatürk’ün bu sözü, cumhuriyetin her daim korunması, kollanması ve geliştirilmesi gerektiğini hatırlatıyor, özellikle de biz gençlere, bayrağı devralan kişilere.

Cumhuriyet; bilimde, sanatta, spor ve her alanda ilerlemeyi, yenilikleri benimsemeyi, halkın refahını arttırmayı ve toplumsal değerleri korumayı amaçlar.

Atatürk’ün “fikren, ilmen, fennen, bedenen kuvvetli ve yüksek karakterli muhafızlar” ifadesi, cumhuriyetini koruyacak bireylerin sadece fiziksel olarak değil, zihinsel ve ahlaki olarak da güçlü olmaları gerektiğini vurgular. Bu, bireylerin sadece bedenen değil, düşünsel olarak da cumhuriyet değerlerine bağlı olmalarını, bilimsel ve sanatsal gelişmelere açık olmalarını ve toplum için faydalı bireyler olmaları gerektiğini ifade eder.

Bu özel günde, Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılında, sadece geçmişi değil geleceği de düşünmek gerekir. Cumhuriyetin değerlerini koruyarak, bilimde, sanatta, teknolojide ve her alanda daha ileriye gitmek, daha modern, daha demokratik, daha adil bir toplum yaratmak için neler yapabileceğimizi sorgulamalıyız.

Çünkü cumhuriyet, sadece bir tarihi başlangıç değil, aynı zamanda geleceğe doğru atılan adımların öncüsüdür.

100 yıl önce kurulan Türkiye Cumhuriyeti’nin değerlerini koruyarak, daha aydınlık bir gelecek için el birliğiyle çalışmamız gerekiyor. Burada her birimize çok büyük sorumluluklar düşüyor. Cumhuriyetin muhafızı olma görevini üstlenmemiz, ülkenin geleceğini şekillendirecektir.

Cumhuriyet Bayramı, sadece bir anma günü değil, aynı zamanda geleceğe dair umutların ve hayallerin günüdür.

Ve son olarak unutmayalım ki, yanı başımızda katliam yaşanırken bizler bugün cumhuriyetin 100. yılını kutlayabiliyorsak, şükran ve saygı duymalıyız.

Nice yüzyıllara.